DİĞER
Esin Hamamcı, Yıldızların Altında-Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Eğlence Yaşamı kitabı üzerinden Gökhan Akçura ile toplumun son iki yüzyılda geçirdiği eğlence tarzlarındaki değişiklikleri konuşuyor.
“Cumhuriyet bayramımızda herkes iyi ve temiz rubalarını giyeceklerdir. Okullar öğrencilere, resmî daireler hizmet adamlarına verecekleri yeni rubalarını bu bayram günlerinde dağıtacaklardır. Ailelerin de çocuklarına yeni rubalarını bu bayram için almaları yerinde olur. Hayır cemiyetlerinin de fakir çocuklara verecekleri rubaları ve eşyayı bu günlerde dağıtmaları muvafık görülmüştür.”
Üç ciltte tamamlanacak 100. yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası'nın 1923-1950 yıllarını kapsayan ilk cildi "Her Savaştan Bir Yara” üzerine, kitabın yazarları Derya Bengi ve Erdir Zat ile konuştuk...
Nasıl yağlıboya resim geleneğinin Avrupa’dan Türkiye’ye geçtiği söylenebilirse, hat ve tezhib gibi san’atların da “kökü dışarıda” olduğuna şüphe yoktur
Sadece Türkiye'de değil dünyada da kültür, siyasî ve sosyal değişimlerin silahı artık. Hangi sanat dalının, hangi sanatçının destekleneceğini siyasî hizalanmalar belirliyor...
Bu insanlar mesleklerini yaparak geçinebildiler, kendilerine birer hayat kurabildiler. Bugün artık mümkün olmayan şey ne yazık ki bu. Medyanın tüm alanları için geçerli belki de ama kültür sanat medyası için daha yakıcı bir sorun.
Kültür-sanat gazetecileri, mesleklerinin durumunu, kültürel iktidar tartışmasını, ve varsa eğer çıkış yolunu anlatıyorlar...
Evet, bugün "hâlâ" mümkün mü ve neden olmasın diye sormak istiyoruz, o gemiyi beklemeye ama umutla beklemeye devam etmek istiyoruz...
Celâl Üster: Sanat servislerini bir lüks olarak gören gazeteler, gündemin yoğunlaştığı durumlarda kültür sayfalarına “ilk kurtulunması gereken safralar” olarak bakar
Şair Refik Durbaş, 74 yaşında aramızdan ayrıldı. Durbaş şiirleriyle olduğu kadar köşe yazıları ve dergiciliğiyle de tanınıyordu...
Politika gazetesinden Cumhuriyet'e, Frankfurt'tan İstanbul'a Aydın Engin'le çizgili röportaj...
Son 10 yılda Makyavelizm bir siyasî zekâ örneği ve liderlik başarısı olarak pazarlanırken, ilkeler ve değerler geri plana itildi; siyasete "seçim kazanıldığı sürece her şey mubahtır" mantığı egemen oldu...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.